Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Halil Hayye, İsrail ile beş yıl ve daha fazla sürecek bir ateşkese hazır olduklarını belirterek Batı Şeria ve Gazze’de başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması halinde hareketin bir siyasi yapıya dönüşebileceğini söyledi. Konuya ilişkin olarak dün Associated Press’e (AP) açıklamalarda bulunan El-Hayye, 1967 sınırları çerçevesinde bir Filistin devletinin kurulması halinde Hamas’ın silahlı kanadı El-Kassam Tugayları’nı lağvedebileceğine işaret ederek, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler
ve muharip güçleri milli ordular haline geldi” ifadelerini kullandı.
AP’ye verdiği röportajda Filistinli hareketler arası ilişkilere de değinen Halil El-Hayye, Hamas’ın Batı Şeria’da yönetimi elinde tutan El-Fetih Hareketi ile birleşerek Batı Şeria ve Gazze’de ortak bir Ulusal Birlik Hükümeti kurmayı istediğini dile getirdi. İki taraf arasındaki birleşme çabaları daha önce de Türkiye aracılığıyla yapılmıştı.
Halil El-Hayye, AP’ye yaptığı açıklamalarda, Filistin devletinin kurulması halinde hareketin nasıl bir politika izleyeceği hakkında da bilgi verirken, Filistin devletinin kurulması durumunda İsrail’e büyük zorluklar çıkaran İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın lağvedilerek hareketin tamamen bir siyasi yapı olarak yoluna devam edebileceğini söyledi. El-Hayye, altı aydır İsrail ordusuna karşı sahada direndiklerine de dikkat çektiği açıklamasında, “İsrail, altı aydır saldırılarını sürdürmesine rağmen Hamas’ın maddi ve beşeri gücünün yüzde 20’sinden fazlasını imha edemedi” diye konuştu.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının sona ermesi, tarafların esir takası yapması ve Gazze’ye insani yardım sağlanması için Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda aylardır süren müzakereler henüz kesin bir sonuca ulaşamadı. Müzakerelere katılan Hamas heyetinin başkanlığını da yapan El-Hayye, Hamas’ın kalıcı ateşkes, İsrail askerlerinin Gazze’den tamamen çekilmesi ve mültecilerin Gazze’nin kuzeyine geri dönmesi yönündeki taleplerinden asla taviz vermeyeceğini vurguladı. Esir takası konusunda ise El-Hayye, Hamas’ın Gazze’deki diğer direniş gruplarının elinde kaç esir olduğunu tam olarak bilmediğini ve bu yüzden kesin rakam veremediğini dile getirdi. İsrail’in ateşkesi reddederken esirleri geri istemesine de cevap veren El-Hayye, işgalci İsrail’in meseleyi yokuşa vurduğuna işaret ederek “Eğerİsrail savaşı durdurmayacaksa neden esirleri verelim?” diye sordu.
El-Hayye, açıklamasında Gazze’deki çatışmaların durumuna da değinirken İsrail’in Hamas’ı yok edemeyeceğini ve sonunda başarısız olacağını ifade etti. Açıklamasında, Gazze için konuşan yabancı güçlerin konuşlanması yönündeki senaryolara da cevap veren El-Hayye, “Hamas olarak Gazze içinde kesinlikle yabancı bir gücün varlığını kabul etmeyeceğiz. İster denizde olsun ister karada, yabancı güçlerin konuşlanmasını reddediyoruz. Dolayısıyla kim olursa olsun Gazze’ye yerleşecek her yabancı gücü işgalci olarak niteleyeceğiz” cümlelerini kullandı.
Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu’nu yapmaktan pişman olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan El-Hayye, “Yaşanan katliam ve yıkıma rağmen Aksa Tufanı’nı yapmaktan asla pişman değiliz. Zira operasyon hedefine ulaştı. Bütün dünyanın dikkati yeniden Filistin meselesine yöneldi. Biz, 7 Ekim’de hiçbir sivili öldürmedik” değerlendirmesini yaptı.
Yeni Şafak Gazetesi’nin 15 Nisan 2024’te ulaştığı bilgilere göre, Hamas ile El-Fetih yetkilileri birleşme görüşmeleri için Türkiye’nin arabuluculuğuyla bir araya gelmiş ancak işgalci İsrail, kısa süre sonra görüşmelere heyet başkanı olarak katılan Hamas liderlerinden Salih el-Aruri’yi suikastla öldürerek birleşme müzakerelerini sabote etmişti.